Sinop Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından, Kamuoyunda Kentsel Dönüşüm olarak bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların dönüştürülmesi hakkında kanun ile ilgili toplantı düzenlendi.Valilik Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıya, Vali Yavuz Selim Köşger, Vali Yardımcısı Ekrem Yaman, Belediye Başkanı Baki Ergül, İlçe Kaymakam ve Belediye Başkanları, İl Çevre ve Şehircilik Müdürü Oguzhan Kurt, kamu kurum ve kuruluşların il Müdürleri ve temsilcileri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Sinop Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Oğuzhan Kurt, Kamuoyunda Kentsel Dönüşüm olarak bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların dönüştürülmesi hakkında kanunun temel amacı can ve mal emniyeti bakımından riski ve görüntü itibarı ile de çirkin olan yapılaşmaları ortadan kaldırarak estetik sıhhatli ve emniyetli yapılar elde etmek olduğunu söyledi. Kurt, Ülkemizde yaşanmış olan Kocaeli ve Van depremindeki gibi doğal afetlerde mevcut yapı stokunun görmüş olduğu hasar ve kaybettiğimiz canlar düşünüldüğünde 6306 sayılı yasanın ülkemiz açısından ne kadar önemli bir yasa olduğu görülmektedir Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konut var. Bunlardan yaklaşık 5 milyonu 1998 yılından sonra yapıldığı için nispeten iyi durumda dolayısıyla elden geçmesi gereken 14 milyon konut var ve bu 14 milyon konutun yaklaşık yarısının riskli olduğu ifade edilmekte diye konuştu.
Konuşmanın ardından Sinop Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Vekili Ufuk Karoğlu, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve uygulamaları ile ilgili bir sunum yaptı. Karoğlu sunumda, "6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun amacı Afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir. Kanunun temelinde can güvenliği olması nedeniyle riskli olduğu bilimsel verilere göre belirlenecek yapılar her ne olursa olsun mutlaka yıkılacaktır, Kanun’un özü Anlaşma usulüdür ve anlaşma yolu ile riskli yapısını yıktıranlara kredi, konut ve işyeri tahsisi, konut sertifikası gibi destekler verilecektir. Uygulamanın temelde vatandaşlarca yürütülmesi amaçlanmış, devletin yardım ve destekler dışında mümkün olduğunca az müdahalesi temel alınmıştır. Üzerindeki yapı yıkılan parsellerde maliklerin 2/3’ünün anlaşması halinde uygulama bu anlaşmaya göre yapılacak olup bu durumda Bakanlık müdahil olmayacaktır. Uygulamanın etkin yürütülebilmesi için kanunun uygulanmasında özellikle yerel yönetimler etkin olarak yetkilendirilmiştir, Zorunlu hallerde kamu arazilerinin kanunun amacına uygun olarak kullanılmak üzere tahsisi gerçekleştirilebilecektir. Bu kanun can ve mal güvenliği temelinde insan odaklı özel bir kanun olup Kanun’un uygulanmasında zorunlu hallerde kanunun gereklerine uygun iş ve işlemlerde bu kanunun uygulamasının ilgili diğer kanunlarla çeliştiği hallerde bu kanunun uygulanacaktır. Riskli Yapıların Tespit ve Bildirim Sürecinde ise Yapılan tebligat İl Müdürlüğüne de yazılı olarak bildirilir. Hak sahiplerine yapılacak olan tebligatta, yapının riskli olarak tespit edildiği, tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde riskli yapı tespitine karşı İl Müdürlüğüne itiraz edilebileceği, aksi taktirde tebligat tarihinden itibaren 60 günden az olmamak üzere idarece belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği hususları yer alır. 6306 sayılı Kanun uyarınca yapılan iş ve işlemlerde adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde belirtilen adresler kullanılır ve bu yolla yapılan tebligatlar muhataplarına yapılmış sayılır." dedi.